Skip to main content

İleri Teknoloji DRY SUMP, Nedir?

Günümüz araçlarında motorun içerisindeki mekanizmaların yağlanmasını sağlayan motorun alt kısmında yağın depolandığı bir hazne bulunur. Bu hazneye yağ karteri denir. 
       Dry Sump ta aracın motorunda yağ karteri bulunmaz. Yağlama, motorun dışında bulunan yağ haznesinden pompa yardımıyla sürekli olarak motor içerisine devir daim yapılması ile gerçekleşir. Dry Sump daha çok ağırlığın, Cog’ nin, performansın ve yol tutuşunun önemli olduğu araçlarda tercih edilir. Maliyeti yüksek ve kompleks bir yapıda olmasından dolayı diğer karterli yağlama sistemli araçlarda kullanılması pek mümkün değildir.
       Dry Sump çalışma prensibine bakacak olursak; motordan harici bir yağ deposu bulunur. Gücünü motorun krankından alan bir pompa yardımı ile yağ depodan yağ filtresine aktarılır, filtreden geçen yağ soğutulmak üzere intercooler a aktarılır. Soğutma işleminin ardından yağ, motorun içerisindeki değişik mekanizmaları yağlamak üzere motorun içerisine aktarılır. Yağ, motorun içerisindeki görevini tamamlamasının ardından motordan çıkış yapar ve pompaya uğrayarak yağ deposuna geri aktarımı sağlanır. Bu döngü sürekli tekrarlanır.
    Sistemin Avantajları:
       - Dry sump’ ın en önemli faydası motorda kartel bulunmaz motor bulunduğu konumdan yaklaşık 7-8 cm daha aşağı konumlanacağından Cog tarafında etkisi çok büyüktür. 
     -Islak yağlama sistemine göre çok daha iyi soğutma sağlanır. 
     -Yağ karteri bulunmadığından yağda dalgalanma görülmez.

Comments

Popular posts from this blog

ROKET AERODİNAMİĞİ-KANAT TASARIMI

Roket üzerinde ki kanatlar ile roketin düzgün bir şekilde ilerlemesi sağlanır yani roketin öngörülen rotada stabil bir şekilde ilerlemesi sağlanmış olur.       Kanat kesit yapısının airfoil bir yapı da olması istenilir. Bunun sebebi kanada açılı bir akış geldiği durumda airfoil olmayan kanat yapısında vortex bilinen adıyla girdap oluşumu görülür. Bu durum kanat üzerinde ki drag kuvvetinin artışına sebebiyet verir. Sonuç olarak irtifa kaybına, yörüngeden şaşma ve kanatlarda hasar oluşumuna kadar bir çok dez avantaja neden olabilmektedir. Airfoil kanat yapısı kullanıldığında ise kanadın geometrik yapısına da bağlı olarak drag kuvvetinde 3 te 1 oranına kadar düşüş görebilmek mümkün olabilmektedir. Bu da aslında bir çok dezavantajı ortadan kaldırmak anlamına gelmektedir.

ROKET DİNAMİĞİ-STATIC MARGIN

     Roket ateşlendiği andan itibaren düz ve stabil bir şekilde ilerlemesi istenilmektedir(bazı özel amaçlı roketler hariç). Fakat bazı istenmeyen durumlardan ve hesaplama hatalarından dolayı roket stabil olamayabilmektedir. Burada devreye Statik Marjin giriyor. Rokette iki önemli nokta bulunur. Bu noktalardan biri Ağırlık merkezi diğer nokta da Basınç merkezidir. Basınç merkezi ağırlık merkezinden daha geride yani nozzle kısmına daha yakın pozisyonda olmak zorundadır. Statik Marjin dediğimiz değer: Ağırlık merkezi ile Basınç merkezinin arasında ki uzaklığın roket gövde çapına oranıdır. Bu değer 1 den küçük olduğu durumda roket rampadan çıktığı andan itibaren spin atmaya başlar. Değer 2.2 den büyük olduğu durumda ise roket aşırı stabil yani çok fazla kararlı olacağından en küçük bir rüzgar dahi roketin yönünün sapmasına sebep olabilir. Bu yüzden Statik Marjin 1 ile 2.2 arasında olması roketin stabil kalması açısından oldukça önemlidir.

ANTİ ROLL BAR NEDİR? NE DEĞİLDİR?

      Aracın viraj dönmesi sırasında, merkez kaç kuvvetinin etkisi ile araç ta virajın dönüş yönünün tersine doğru savrulma meydana gelir. Araç savrulma sırasında virajın dönüş yönündeki süspansiyonda açılma, virajın tersi taraftaki süspansiyon ise kapanma konumunu görülür. Anti roll bar yani savrulma önleyici çubuk bu durumda devreye girer ve iki süspansiyonun konumunu dengeler. Araç, virajı stabil bir şekilde döner. Bu sistemin en büyük avantajı araç viraj alırken yol tutuşuna inanılmaz boyutta katkı sağlamaktadır.