Motor freni daha çok ağır tonajlı araçlarda extra bir kol veya pedal yardımıyla kontrolü sağlanan bir sistemdir. Günlük kullandığımız otomobillerde bu sistem, aracın hızı düşürülmek istendiğinde vitesin kademeli bir şekilde düşürülerek motor devrinin artması sağlanır ve bu şekilde çok fazla frene gerek duyulmadan araç yavaşlatılmış olur. Bu sistemin çalışma prensibi tarafına geçtiğimizde ise benzinli araçlarda sürücü ayağını gazdan çektiğinde gaz kelebeği kapanır ve motorun içerisinde belli bir seviyede vakum oluşur, bu vakum pistonların hareketini büyük ölçüde sınırlandırır bu işlem motor devrinin artırılması ile birleşince aracı sürati büyük ölçüde düşürülmüş olur. Dizel araçlarda ise gaz kelebeği bulunmadığından bu görevi üstlenmek üzere motorun egzoz çıkışına kapakçık konulur. Bu kapakçık motorun içerisinde sıkışma meydana getirir, sıkışma sayesinde de pistonların hareketi sınırlandırılmış olur. Motorun devrinin yükselmesi ile birleşince aracın hızı düşürülmüş olur.
Roket üzerinde ki kanatlar ile roketin düzgün bir şekilde ilerlemesi sağlanır yani roketin öngörülen rotada stabil bir şekilde ilerlemesi sağlanmış olur. Kanat kesit yapısının airfoil bir yapı da olması istenilir. Bunun sebebi kanada açılı bir akış geldiği durumda airfoil olmayan kanat yapısında vortex bilinen adıyla girdap oluşumu görülür. Bu durum kanat üzerinde ki drag kuvvetinin artışına sebebiyet verir. Sonuç olarak irtifa kaybına, yörüngeden şaşma ve kanatlarda hasar oluşumuna kadar bir çok dez avantaja neden olabilmektedir. Airfoil kanat yapısı kullanıldığında ise kanadın geometrik yapısına da bağlı olarak drag kuvvetinde 3 te 1 oranına kadar düşüş görebilmek mümkün olabilmektedir. Bu da aslında bir çok dezavantajı ortadan kaldırmak anlamına gelmektedir.
Comments
Post a Comment