Skip to main content

Retarder Yavaşlatıcı Sistem

     Ağır tonajlı araçlarda aracın hareket etmesinin güç olduğu kadar aracın durdurulmasıda başlı başınca bir problemdir. Frene basıldığı anda çok büyük sürtünme kuvvetlerinin meydana gelmesi fren balatalarının kısa sürede aşınmasına sebep olur. Bu durumun getireceği extra maliyetler ve araç güvenliği göz önünde bulundurularak farklı sistemlerin geliştirilmesine ihtiyacı duyulmuştur.         Bu sistemlerden ilki halk arasında motor freni olarak bilinen egsoz manifoldlarının kademeli bir şekilde kapatılarak silindirlerde oluşan basıncın aracı yavaşlatması prensibiyle çalışır.

     Aracı yavaşlatmayı sağlayan ikinci bir sistem ise Retarder yardımıyla aracın belli bir hıza dönüştürülmesidir. İçerisinde yaklaşık 7 - 10 litre arasında değişen oranlarda yağ barındıran bir kutu bulunur. Retarder kutusu genellikle şanzuman ile diferansiyel arasındaki şaft a yataklanır. Kutu içerisinde iki adet türbin e benzer pervane bulunur. Pervanelerden biri diferansiyele bağlı şafta bağlıdır. Bu pervane çeker tekerleklerin hareket etmesi ile dönmeye başlar. Diğer pervane ise Retarder kutusunun içerisinde sürekli sabit konumdadır. Sürücü retarder kolunu çektiğinde retarder kutusun içerisine yağ pompalanır. Pompalanan bu yağ dönen pervaneye çarptığı anda yağ ileriye doğru itilir. İlerleyen yağ, duran pervaneye çarptığında şok etkisiyle geri döner ve tekrar dönen pervaneye çarpar bu şekilde dönen pervanenin yavaşlaması sağlanır. Retarder kolunun çekilme miktarıyla kutuya pompalanan yağ miktarı doğru orantılıdır. Bu şekilde yavaşlama oranı kademeli bir şekilde sağlanabilir.

Comments

Popular posts from this blog

ROKET AERODİNAMİĞİ-KANAT TASARIMI

Roket üzerinde ki kanatlar ile roketin düzgün bir şekilde ilerlemesi sağlanır yani roketin öngörülen rotada stabil bir şekilde ilerlemesi sağlanmış olur.       Kanat kesit yapısının airfoil bir yapı da olması istenilir. Bunun sebebi kanada açılı bir akış geldiği durumda airfoil olmayan kanat yapısında vortex bilinen adıyla girdap oluşumu görülür. Bu durum kanat üzerinde ki drag kuvvetinin artışına sebebiyet verir. Sonuç olarak irtifa kaybına, yörüngeden şaşma ve kanatlarda hasar oluşumuna kadar bir çok dez avantaja neden olabilmektedir. Airfoil kanat yapısı kullanıldığında ise kanadın geometrik yapısına da bağlı olarak drag kuvvetinde 3 te 1 oranına kadar düşüş görebilmek mümkün olabilmektedir. Bu da aslında bir çok dezavantajı ortadan kaldırmak anlamına gelmektedir.

ROKET DİNAMİĞİ-STATIC MARGIN

     Roket ateşlendiği andan itibaren düz ve stabil bir şekilde ilerlemesi istenilmektedir(bazı özel amaçlı roketler hariç). Fakat bazı istenmeyen durumlardan ve hesaplama hatalarından dolayı roket stabil olamayabilmektedir. Burada devreye Statik Marjin giriyor. Rokette iki önemli nokta bulunur. Bu noktalardan biri Ağırlık merkezi diğer nokta da Basınç merkezidir. Basınç merkezi ağırlık merkezinden daha geride yani nozzle kısmına daha yakın pozisyonda olmak zorundadır. Statik Marjin dediğimiz değer: Ağırlık merkezi ile Basınç merkezinin arasında ki uzaklığın roket gövde çapına oranıdır. Bu değer 1 den küçük olduğu durumda roket rampadan çıktığı andan itibaren spin atmaya başlar. Değer 2.2 den büyük olduğu durumda ise roket aşırı stabil yani çok fazla kararlı olacağından en küçük bir rüzgar dahi roketin yönünün sapmasına sebep olabilir. Bu yüzden Statik Marjin 1 ile 2.2 arasında olması roketin stabil kalması açısından oldukça önemlidir.

ANTİ ROLL BAR NEDİR? NE DEĞİLDİR?

      Aracın viraj dönmesi sırasında, merkez kaç kuvvetinin etkisi ile araç ta virajın dönüş yönünün tersine doğru savrulma meydana gelir. Araç savrulma sırasında virajın dönüş yönündeki süspansiyonda açılma, virajın tersi taraftaki süspansiyon ise kapanma konumunu görülür. Anti roll bar yani savrulma önleyici çubuk bu durumda devreye girer ve iki süspansiyonun konumunu dengeler. Araç, virajı stabil bir şekilde döner. Bu sistemin en büyük avantajı araç viraj alırken yol tutuşuna inanılmaz boyutta katkı sağlamaktadır.