Skip to main content

Posts

Showing posts from 2018

Retarder Yavaşlatıcı Sistem

     Ağır tonajlı araçlarda aracın hareket etmesinin güç olduğu kadar aracın durdurulmasıda başlı başınca bir problemdir. Frene basıldığı anda çok büyük sürtünme kuvvetlerinin meydana gelmesi fren balatalarının kısa sürede aşınmasına sebep olur. Bu durumun getireceği extra maliyetler ve araç güvenliği göz önünde bulundurularak farklı sistemlerin geliştirilmesine ihtiyacı duyulmuştur.         Bu sistemlerden ilki halk arasında motor freni olarak bilinen egsoz manifoldlarının kademeli bir şekilde kapatılarak silindirlerde oluşan basıncın aracı yavaşlatması prensibiyle çalışır.      Aracı yavaşlatmayı sağlayan ikinci bir sistem ise Retarder yardımıyla aracın belli bir hıza dönüştürülmesidir. İçerisinde yaklaşık 7 - 10 litre arasında değişen oranlarda yağ barındıran bir kutu bulunur. Retarder kutusu genellikle şanzuman ile diferansiyel arasındaki şaft a yataklanır. Kutu içerisinde iki adet türbin e benzer pervane bulunur. Pervane...

Supercharger & Turbocharger & Biturbo

      Günümüz teknolojisinde kullanılan 3 farklı motor besleme biçimi vardır. Bu sistemlerin tümü aslında basit birer kompresördür. Supercharger sisteminin günümüzde iki farklı uygulaması mevcuttur. Birinci sistem supercharger' ı emme manifold' u ile throttle body arasına yerleştirilir. Bu şekilde bir yerleşimde yakıt enjeksiyon sistemi ile mekaniksel bir oynama yapmadan yakıt oranı ayarlanabilmektedir. Montajı ve yataklanması pratik bir sistem olduğundan genellikle performans odaklı araçlarda kullanılır. Diğer yerleşim şekli ise Supercharger' nin throttle body' nin önüne konumlandırılmasıdır. Gelen yüksek basınçlı havayı karşılayacak yakıt miktarının ayarlanması için extra bir proses gerekecektir. Supercharger da kompresör şaftının döngüsünü sağlayacak olan gücü motorun krank milinden alınır. Bu durum turbocharger ile kıyaslanmasında dezavantaj olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü extra güç kazanmak istenilirken güç kaybı yaşanması söz konusudur. Optimize bir değer...

ROKET DİNAMİĞİ-STATIC MARGIN

     Roket ateşlendiği andan itibaren düz ve stabil bir şekilde ilerlemesi istenilmektedir(bazı özel amaçlı roketler hariç). Fakat bazı istenmeyen durumlardan ve hesaplama hatalarından dolayı roket stabil olamayabilmektedir. Burada devreye Statik Marjin giriyor. Rokette iki önemli nokta bulunur. Bu noktalardan biri Ağırlık merkezi diğer nokta da Basınç merkezidir. Basınç merkezi ağırlık merkezinden daha geride yani nozzle kısmına daha yakın pozisyonda olmak zorundadır. Statik Marjin dediğimiz değer: Ağırlık merkezi ile Basınç merkezinin arasında ki uzaklığın roket gövde çapına oranıdır. Bu değer 1 den küçük olduğu durumda roket rampadan çıktığı andan itibaren spin atmaya başlar. Değer 2.2 den büyük olduğu durumda ise roket aşırı stabil yani çok fazla kararlı olacağından en küçük bir rüzgar dahi roketin yönünün sapmasına sebep olabilir. Bu yüzden Statik Marjin 1 ile 2.2 arasında olması roketin stabil kalması açısından oldukça önemlidir.

OTOMOBİLLERDE MOTOR FRENİ NEDİR? NE DEĞİLDİR?

Motor freni daha çok ağır tonajlı araçlarda extra bir kol veya pedal yardımıyla kontrolü sağlanan bir sistemdir. Günlük kullandığımız otomobillerde bu sistem, aracın hızı düşürülmek istendiğinde vitesin kademeli bir şekilde düşürülerek motor devrinin artması sağlanır ve bu şekilde çok fazla frene gerek duyulmadan araç yavaşlatılmış olur.         Bu sistemin çalışma prensibi tarafına geçtiğimizde ise benzinli araçlarda sürücü ayağını gazdan çektiğinde gaz kelebeği kapanır ve motorun içerisinde belli bir seviyede vakum oluşur, bu vakum pistonların hareketini büyük ölçüde sınırlandırır bu işlem motor devrinin artırılması ile birleşince aracı sürati büyük ölçüde düşürülmüş olur. Dizel araçlarda ise gaz kelebeği bulunmadığından bu görevi üstlenmek üzere motorun egzoz çıkışına kapakçık konulur. Bu kapakçık motorun içerisinde sıkışma meydana getirir, sıkışma sayesinde de pistonların hareketi sınırlandırılmış olur. Motorun devrinin yükselmesi ile birleşince aracın hızı ...

OTOMOBİL VE HAFİF TİCARİLERDE VİTESİN BOŞA ALINMASININ YAKIT SARFİYATINA ETKİSİ

    Vitesi boşa aldığımız anda volan ile şanzıman dişlisini birbirinden ayırmış oluyoruz. Bunun sonucunda motor pistonları çok kısa bir süre daha hareketine devam ettikten sonra hızı kesilerek tamamem duracaktır. Pistonun durması demek motorun stop etmesi demektir. Motorun stop etmemesi için anında yakıt tankından yakıt takviyesi yapılır ve motorun çalışır şekilde kalması sağlanır. Bu durum extra yakıt sarfiyatı gerektirir. Örneğin yokuş aşağı inerken vitesi boşa almadığımız taktirde volan ile şanzıman arasındaki aktarım kesilmemiş olacağından araç duruncaya kadar piston devamlı hareket halinde olacak ve ekstradan yakın sarfiyatı olmayacaktır. Hatta yol bilgisayarı olan araçlarda yokuş aşağı inerken araç viteste tutulursa yakıt sarfiyatı yol bilgisayarında 0 Km/L olarak görülecektir.